Besin Duyarlılığı
İyi yaşamak için doğru beslenmeliyiz. Beslenmede amaç; vücudun enerji ihtiyacını karşılamak, dokuları yapılandırmak ve dokuları yenilemektir.
Tüketilen bir besinin, kişinin sindirim sistemini tahriş etmesi, kişinin sindirim sistemi tarafından doğru bir şekilde sindirilememesi, parçalayamaması sonucunda ortaya çıkan besin duyarlılığında;
- Aynı anda birkaç besine duyarlı olunabilir,
- Kanda artmış IgG antikorları saptanabilir,
- Kişide migren, kronik yorgunluk, kendini iyi hissetmeme gibi çoklu belirtiler olabilir,
- Reaksiyonlar genellikle gecikebilir, ertelenebilir ve belirtilerin görülmesi birkaç gün alabilir.
Besin duyarlılığı; kronik baş ağrısı, aşırı kilo alma, cilt hastalıkları, kronik yorgunluk, şiddetli mide- bağırsak problemleri, nefes darlığı, astım, sinirlilik,tip2 diyabet, kalp, dolaşım sorunları gibi hastalıklara neden olabilir.
Besinlere duyarlı olmanın nedenleri; doğal olmayan yollarla işlenmiş ve çeşitli katkı maddelerine sahip gıdalar, gıdaların saklanma koşulları, stres, tek yönlü yemek yeme alışkanlıkları, alınan toksit maddeler olarak belirtilebilir.
Besin Duyarlılığında En Fazla Rastlanan Belirtiler Nelerdir?
- Baş ağrısı,
- Sindirim şikâyetleri
- Karın ağrısı, kusma, ishal,
- Midede gaz, kramp, şişlik,
- Deride kaşıntı,
- Burun akıntısı, hırıltılı nefes, öksürük, hapşırma.
Besin duyarlılığının teşhisinde, kişinin besin maddelerine özgü IgG antikorlarının belirlenmesi ile oluşan testta raporlarına bağlı olarak bir diyetisyen tarafından uygulanan, eliminasyon diyeti(duyarlılık olan besinlerin diyetten çıkarılması)ve ardından rotasyon diyeti(diyetten çıkarılan besinlerin tek tek, azar azar diyete eklenmesi) ile şikayet ve belirtiler azaltılmakta, gözle görülebilir olumlu gelişmeler sağlanabilmektedir.